29 Kasım 2008 Cumartesi

Ordan Burdan...

Evveeeettt geldik bir blog denemesine daha hoş geldiniz girin içeri okuyun hepsini bakalım yine neler saçmalıcam şuan da aklımda hiç bir şey yok cümle kurmak için doğru sözcükleri bulamıyorum,bulsam bile yerlerine koyamıyorum onları bu yüzden de anlatamıyorum kendimi...her şeyi iç içe geçiriyorum ve hiç kimse anlamıyo beni...aslında öldüğümde babamın beni cennette bekliceğini düşünüyorum yada beni alıp cennete götüreceğini düşünüyorum...böylesi daha güzel olurdu ama bu sadece bi hayal işte...geçen gün bizim grupla konuşuyoruz (onlar hakkında hala bi blog hazırlıcam) acaba öldükten sonra bizi nasıl hatırlıcaklar diye ben cevap verememiştim ama düşündüm de ace'nin yada kendi adıyla cenk'in de yazdığı gibi bir düşçü olarak hatırlanmak isterim...düşleriyle insanlara umut ve ışık saçmış biri olarak hatırlanmak isterim...umarım beni böyle hatırlarsınız...

Yine içim bi kötü oldu ya babamı andım yine...neyse okuyucu sen burayı atla aşağı geç hemen...

İşe bi yerden bakınca ölümlü olmak bana daha çekici geliyo...ölümsüz olsam sonsuza kadar yaşıyacağım ama daha önce de dedim ya ben bok çukurunun içine battım iyice diye sonsuza kadar bu bok çukurunda kalmak istemiyorum...HAYIR!!! LEAVE ME ALONE...

Bazen düşünüyorum da başımı alıp uzaklara gitsem,kimse beni bulamasa,kafamı toplayabilecek kadar uzaklara gitsem,kaybettiğim umudu geri kazanıp geri gelsem ve kaldığım boktan hayata dönsem diyorum kendi kendime...

Ah çok sevgili KURT COBAİN neden öldün ki sen...ben senin müziklerini dinleyerek kafası hep dumanlı bi çocuğa dönüştüm...birbirimize çok benziyoruz düşündüklerimiz,hissettiklerimiz birbirimize çok benziyoruz biz...ah çok sevgili KURT COBAİN özledim ben seni...

Ve çok sevgili sayın okuyucu ben sana en başında söylemiştim saçmalıcağımı kendin gördün işte...kendimi bomboş hissediyorum...neyse yine nerelere uğrattım konuyu nerelere getirdim ve bi kez daha saçmaladım...sağ yukardaki çarpıya tıkla ve kapat artık istersen sayın okuyucu...

Not=Ne Olursa Olsun Herşeye Rağmen DEVAM ET...

25 Kasım 2008 Salı

Amaçsız...

Yağmur yağıyor herkese günahları kadar
Niye bana daha fazla yağıyor her akşam yağmurlar?
Hamurdan,çamurdan küçücük insanlar
Kesin artık ağlamayı ıslandım yeteri kadar

Bir damla yağmur anlattı beni bana
Bir damla yağmur anlattı....

Bir damla yaş süzüldü gözlerinden
Mutluluk gözyaşı değil belliydi yüzünden
Ha bir damla az,ha bir damla fazla
Git,git hiç düşünme yağmurlar yarıyor bana

Bir damla yaş anlattı seni,terk ederken beni
Bir damla yaş anlattı seni...


bugün canım sıkkın moralim bozuk kafamda ve içimde her türlü boku hapseden sıkıntı adını verdiğimiz bi şey var...yolda yürüyorum hafiften yağmur yağıyor ben yürüyorum amaçsız amaçsız ayaklarım beni nereye götürürse oraya gidiyorum...aklımda dönüp duran bi müzik var ben yürüyorum nereye gittiğimi dahi bilmeden...neyse sayın okuyucu birden yağmur hızlanmaya başladı o kadar çok yağmur yağdı ki ben sırılsıklam oldum ama sadece ben...onca kişinin yürüdüğü yolda normalde herkesin üstüne yağan yağmurlar bu kez sadece benim üzerime yağdı...benim de hemen aklımda bunla ilgili olarak bi şimşek çaktı ve olayı kavradım galiba...bunlar benim hiç akıtamadığım gözyaşlarım...aklımdaki fikir buydu sayın okuyucu...koşarak eve gittim eski günlüklerimi açtım onları okumaya başladım...hayat denen bok çukurunun içinde o kadar boktan yaşamışım ki her yerime bok bulaşmış bunu şimdi kavrayabiliyorum...şimdi çok iyiyim herşey güzel gidiyo ama geçmişin hayaleti üzerime kapandı bi anda işte bende yazmak istedim...gerçi daha ne yazıcağımı ben bile bilmiyorum ama en azından midemdekileri kustuğum gibi beynimdekileri de kusmak istiyorum...yıllarca içimde biriktirdiğim nefreti haykırarak yüzüne açıklamak istiyorum sayın okuyucu...neyse yine kendi kendime konuyu dağıttım...bazen böyle olduğumda bi bira açarım önüme koyarım yakarım bi sigara dumanını havaya üflerim alırım biradan bi yudum (oohhh ulan) bi de sarhoş olmak istersem biraya şeker falan atarım bazen kafamı dağıtmama yardımcı olur...bazen kendimden korkuyorum kafamı dağıtamassam harbiden kafamı dağıtmaktan korkuyorum...yanlış anlama ey okuyucu ölüm korkusu değil bende ki ölsem kurtulurum ama geride bırakacağım 3-5 kişinin hayatını mahfetmekten korkuyorum ki o 3-5 kişi benim gerçek anlamda sevdiğim tek insanlar...Merve'm (ona başlığı altında olan blog merveye yazılmıştır),çağdaş (2 yaşındaki küçük kardeşim onun beni tanımasını istiyorum ve bende onu tanımak istiyorum) ve diğer kardeşlerim (isim vermiyorum çünkü ben onları tek vücut olarak görüyorum ve bu lavuklar apayrı bi blogun konusudur)ulan yine nerden girdim konuya nerden çıktım...yine bok ettim konuyu ama okuyan kafasına göre bi şeyler çıkarsın artık bu yazıdan hadi bakıyım dağılın şimdi...

14 Kasım 2008 Cuma

Tanrı Ve Ben...

Neden herşey bi anda insanın üstüne üstüne gelir ki neden...TANRIM!!! sana sesleniyorum yeryüzüne düelloya çağırıyorum seni gelebilir misin ki...inebilir misin oturduğun o tahttan...ben hazırım tanrım...gel hadi yada al canımı...bekliyorum...

aslında tanrım biliyo musun ben bigün başımı alıp gitmek istiyorum arkama bile bakmadan gitmek...sadece koşmak...demiştim ya ben başıma kötü bi şey geldiğinde hep koşmak istiyorum diye harbiden de koşmak istiyorum...hiç durmadan koşabildiğim kadar uzağa koşmak herşeyi ve herkesi bırakıp sadece kaçmak...bi korkak gibi görünüyorum sana sayın okuyucu farkındayım ama bu tanrıyla benim aramda...nese tanrım biz konumuza dönelim...neden bana hiç cesaret vermiyosun...içime bi güç bi kudret vermiosun (zagor gibi mesela)...şaka bi yana tanrım aslında sen bana hiç bi şey vermedin...tamam çok sevgili ailem var arkadaşlarım var ve herşeyden önemlisi çok kıymetli aşkım var ama hiç sevilmiyorum tanrım biliyor musun...yada seviliyorum da hissetmiyorum...duygusuzum galiba ben...mutluluk hissedemiyorum tanrım ama hissetmek isterdim imreniyorum diğer insanlara onlar benim yapamadığımı başarıyolar...aslında ben onları her konuda geçebilirim tanrım ama ne gereği var ki takılsınlar kendi hallerinde...istesem ben herşeyin öncüsü olabilirim ama yapmıyorum izin veriyorum onlara,yattığım yerden sadece izlemekle yetiniyorum anlatabiliyo muyum tanrım...(sayın okuyucu aslında hiç çaktırma konuyu öle bi dağıttım ki nerden toparlasam diye uğraşıyorum) nese tanrım benim şimdi dışarı çıkıp biraz basket oynamam,aklımı dağıtmam lazım...tekrar görüşmek üzere tanrım...