18 Mart 2009 Çarşamba

Bitişsiz Bir Nehir...

Ben genelde buraya bir anlık olan ilham gelince yazarım.İlham bu sefer de Pink Floyd'dan geldi birden.





Bazen başımı alıp gitmek istiyorum.Sırt çantamı omzuma atıp,ufka doğru yürümek istiyorum.Biraz yalnız kalmak,biraz huzur istiyorum.Bu insan milletinden uzaklaşıp alıp başımı canım nereye isterse oraya gitmek ve sınırları zorlamak istiyorum.



Belki orada çim daha yeşil olur,ışık daha parlak,dostlarımla çevrilmiş şaşırtmacanın merakında geceleri,tatmak daha tatlı olur belki,geceleri merakın dostlarımla çevrili,orda şafak sisini,parlak ateşi ve çabayı görebilirim belki ve akan su,bitişsiz bir nehir...



SONSUZA VE SONSUZA DEK...





Arzu ve hırs ile,bağlayan sonsuza dek.Hala bir açlık var içlerde.Yorgun gözlerim başıboş,yolunu yitirebiliyor ufka doğru,bu yolun diplerine çok seferler vurmuş olmama rağmen ve oralarda bir yerde bitişsiz bir nehir var...

Sonsuza ve sonsuza dek hiç durmadan akan,çalan çanların ve kuşların seslerinin birbirine karıştığı kıyıda,güneş doğduğunda çimler daha yeşil olduğunda ve her ışık çok daha parlak olduğunda ve dostlarım hep yanımda olduğunda ve gördüğümde o şafak sisini ve o parlak ateşi ve o çabayı...

Bitişsiz bir nehir...
Hiç durmadan sonsuza ve sonsuza dek akan...

Hiç yorum yok: