30 Temmuz 2010 Cuma

Yaşadığımı hissetmiyorum..

Koşuyorum.. Koşuyorum.. Bacaklarımda ki kan delicesine pompalanıyor.. Koşmam için daha hızlı akıyor damarlarımda.. Kaçıyorum, koşuyorum, korkuyorum.. Kan akıyor göğsümden bir yerlerden, gömleğimi kanayan yere bastırıp koşmaya devam ediyorum.. Sımsıkı korunan bir akıl hastanesinden kaçan bir akıl hastası gibi koşuyorum.. Ellerim kanlı bir halde koşuyorum.. Her ne kadar ben kaçmaya çalışsam da gitmeye çalıştığım yolların hepsi kapatılmış. Şaşırıyorum. Uçurumun kenarına geldiğimi farketmiyorum, ayağım kayıyor. Düşüyorum..

Psikologla en son konuşmamızda ona ''İçimde söylemem gereken önemli bir kaç kelime var'' demiştim. O da bana ''Öyleyse içini açman lazım'' dedi. Ne demek istediğini anlayamamıştım. Çıktım sokağa, bakkaldan bir sigara aldım. Gecenin içine dalıp yürümeye başlıyorum.. Kimse farketmiyor beni, kimsenin umrunda olmuyorum.. Yanımdan geçen insanlar yüzüme bakmıyor. Koşmaya başlıyorum.. Gecenin içinde son hızımla koşuyorum.

Evimde buluyorum kendimi.. Gecenin en karanlık olduğu saatlerden bir tanesini yaşıyorum.. Söylemem gerekenler var, söyleyemiyorum. İçini açmalısın demişti doktor. Bunun nasıl mümkün olabileceği konusunda düşünürken uyuyakalıyorum.. Rüya görüyorum, hatırlayamıyorum.. Beynime batan şeylerin varlığını hissedebiliyorum.. İçini aç diyolar bana.. İçini aç.. Mutfağa gidiyorum, bıçağı alıp göğsümü boydan boya kesiyorum.. İçimi açıyorum..

Sokağa çıkıyorum, göğsümde boylu boyunca kan izi.. Yanımdan geçerken insanlar korkuyla bakıyolar bana.. Yanımdan geçmekten kaçınıyorlar.. Biri soruyor ''Beyefendi iyi misiniz?'' Duyuyorum, cevap veremiyorum, ayaklarımın randevusu varmış gibi bir yere gidiyorlar. Biri bağırıyor ambulansın gelmesi için. Ben yürümeye devam ediyorum, insanlar ilgilendikçe hızlanmaya başlıyorum..

Koşuyorum, koşuyorum son hızımla koşuyorum.. Göğsümden kanlar fışkırıyor. Uçurumun kenarına geldiğimi anlamadan, düştüğümü anlıyorum. Düşüyorum, düşüyorum.. Daha uçmayı öğrenemeden, çakılmayı öğreniyorum... Zemin.. Çok sert çarpıyorum bu defasında.. Mavi değil artık gökyüzü, kıpkırmızı.. Gözlerime kanlar doluyor ve içimdeki söylemem gerekenlerin farkına varıyorum, gülümsüyorum..